”En yakın zamandaki planım Anadolu Gürcü dans tarihi ile ilgili bir kitap yayınlamak. Başarabilirsem Türkçe, Gürcüce ve İngilizce olarak üç dilde yayınlamak istiyorum”
Miray Afşar Dumbadze:Merhaba sevgili İdris Ersan Küçük,bu söyleşiyi ქართულიამბებისპორტალი / Gürcü Haber Portalı için yapıyoruz.Genç Gürcü dansçıları tanımak ve tanıtmak istiyoruz. Son yıllara bakarsak Kafkas- Gürcü danslarında Türkiye de bir gelişim görüyoruz. Bu durum Türkiyeli Gürcüler için sevindirici olduğunu düşünmekle birlikte kendi adıma da çok seviniyorum.
Öncelikle sizi tanıyalım: Nerede doğdunuz? Eğitim durumunuz, mesleğiniz nedir?
İdris Ersan Küçük:Gamarcoba, öncelikle beni bu köşede söyleşiye layık gördüğünüz için teşekkür ederim.1984 Trabzon doğumluyum, Artvin Borçka’da baba tarafı Gürcü olan ve akraba arasında Gürcüce konuşulan bir ailede büyüdüm. Şu anda Anadolu’da yaşayan Gürcülerin dans tarihini konu edinen bir doktora tezi üzerinde çalışıyorum. Yani doktora öğrencisiyim. Aynı zamanda Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalışıyorum.
Miray Afşar Dumbadze: Ne zamandan beri dans ediyorsunuz? Kafkas- Gürcü danslarıyla ne zaman tanıştınız?
İdris Ersan Küçük:Kafkas danslarıyla tanışmadım, ben zaten Kafkasyadaydım sadece dansla tanıştım. Sahne hayatıma kendimi hatırlamayacak kadar küçükken Borçka’daki kahvelerin önünde Şeyh Şamil oynayarak başladım. Ablamın anlattığına göre bana gazoz, ciklet, çikolata gibi şeyler verilermiş ve bende tüm hünerimi hısım akrabaya döktürürmüşüm, bilirsiniz Borçka küçük samimi bir yer. Daha sonra bu dans hevesi ilkokulda sistematik bir hal aldı ardındanbu tutku önce hobim sonrada mesleğim, hayatım oldu.
Miray Afşar Dumbadze: Kafkas- Gürcü Dansları için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Dans ettiğiniz gruplar, projeler var mı?
İdris Ersan Küçük:Borçka’dayken Kafkas dansı adına herşey Şamilden ibaretti. Sahneye yönelik disiplinli bir Gürcü dansı çalışmasına 2003 yılında, şuanda çalıştığım okulda öğrenci olarak başladım. Ben aslında Temuri Koridze’nin torun öğrencisiyim, o ne demek derseniz. Şöyle açıklayayım; TemuriKoridze o meşhur CirqueduSoleil’inVarekai gösterisine damga vuran kırmızı kostümlü dansçılardan biri. Kendisi Amerika’ya göç ediyor orada Karslı bir dansçıyla birlikte aynı gurupta dans ediyor ve Gürcü danslarını öğretiyor. O Karslı dansçı yani şu anda emekli olan Prof.Dr. Gürbüz Aktaş bizim okula geliyor ve Gürcü danslarını okulun repertuvarına koyuyor. 90’lı yılların sonunda onun öğrencileri, Doç.Dr. Ömer Barbaros Ünlü ve Doç.Dr.Füsun Aşkar yetişiyor. Hala bahsettiğim hocalarımla okulumuzda Kafkas derslerini yürütüyoruz. Okulun Ekin topluluğu bu sene pandemiden ötürü 30. yıl gösterisini erteledi. Her sene farklı bir repertuvar ile gösteri yapıyoruz. Sanırım 2005-2006 yıllarıydı Kafkas projesi yapıldı orada dans etmiştim. Acaruli ve Kazbeguri danslarında solist olarak görev almıştım.2005 yılında merhum Tengiz Suhkhishvili ile tanışma fırsatı buldum ve Sukhishvili topluluğunun birkaç dansçısından özel dersler aldım. Yine 2006 yılında Kutaisi’ de Rioni dans topluluğunun koreografları Zaza ve Aftandil Cheushvili kardeşlerden ders aldım. Ardından İzmir’de Özüm Kültür Sanat Derneği ile yazlık otellerde dans ettim. Dans İzm-i Ritim topluluğunun kuruluş aşamasında yer aldım sonra o guruptan ayrıldım. Mezun olunca bir sene Erzurum Atatürk Üniversitesinde çalıştım orada Gürcü danslarını Bindallı dans topluluğu ile sahneledim. Ardından Giresun Üniversitesi Devlet Konservatuvarında Kafkas dersleri verdim, şimdi malum Ege Üniversitesindeyim.
Miray Afşar Dumbadze: Kafkas-Gürcü dansları için projeleriniz var mı? Gelecekteki projelerinizden bahseder misiniz?
İdris Ersan Küçük:En yakın zamandaki planım Anadolu Gürcü dans tarihi ile ilgili bir kitap yayınlamak. Başarabilirsem Türkçe, Gürcüce ve İngilizce olarak üç dilde yayınlamak istiyorum. Onun haricinde İzmir Gürcü Dostluk Derneği ve Kemalpaşa Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile dans çalışmaları başlattık. Buradaki çalışmalar henüz alt yapı oluşturma evresinde, amacımız her geçen gün katılımı arttırmak ve küçük sahne hedefleri koymak. Gürcü danslarının sahne hazzını aldıktan sonra kopması çok güç ancak meşakatini de hafife almamak lazım. Umarım turnelerle gösterilerle dolu bir takvim yaratabiliriz kendimize. Diğer bir yandan alan araştırmalarına devam ediyoruz. Gürcistan’da ve Anadolu’da yaşayan Gürcüler arasında dans kültürüne tanıklık edip Gürcü danslarını Konservatuvar öğrencilerimize aktarıyoruz.
Miray Afşar Dumbadze: Türkiye de Kafkas- Gürcü danslarının gelişimi hakkında düşünceleriniz nelerdir?
İdris Ersan Küçük: Gürcüler adeta dans etmek için doğmuş bir millet. Gürcü’nün hayatında dans, müzik ve şarap önemli kimlik göstergeleri. Ancak Anadolu’nun bazı bölgelerinde Gürcülerin göç ettikleri yere entegrasyonları din yolu ile olmuş. Bu nedenle bazı bölgelerde Gürcüler arasında Gürcü dansını görmek şaşırtıcı bir şekilde çok zor. Sahne bağlamında düşünecek olursak Gürcü dansını sevmek veya Gürcü olmak iyi dansçı olmak için asla yeterli değil. Bu nedenle düzenli dans çalışmalarının varlığı çok önemli.Bence Gürcü danslarının en canlı varlığını sürdürdüğü yerler turistik mekanlar, çünkü misafirin etkilenmesi ve unutulmaz tatilini döndüğü yerde anlatması için sıra dışı birşeylerin olması lazım. Genellikle insan kendisinin kolayca yapamayacağı şeyleri sahnede görmek ister ve ona hürmet eder. Bu nedenle de Gürcü dansları geçmişte olduğu gibi uzun yıllar tüm Dünyanın sevgilisi olacağa benziyor.
Miray Afşar Dumbadze: Söyleşinin sonuna geldik. Bize zaman ayırdığınız için Teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.