Üç tele adanmış bir hayat dün sona erdi, kemençe yetim kaldı.
Üç tel var oldukça sen de var olacaksın, ruhun adın gibi şâd olsun büyük usta.
KATİP ŞADİ'NİN ARDINDAN
Gökhan Alptekin: Evet doğrudur. Katip Şadi kemençe kültüründe usta çırak ilişkisi ile yetişmiş kendine has tavrı olan ekol bir isimdir.
Hayatı kemençe ile geçmiştir. Başka hiç bir iş yapmamıştır.
Ben de takip ederim onu çocukluğumdan beri.
Doğu karadeniz bölgesinde Ordu’dan ta Sarp’a kadar olan coğrafyada kemençe mevcuttur. Her yörenin de kendine has kemençe icra tavrı, müziği, kültürü vardır.
Tarihte bilinen en meşhur büyük kemençe üstadları Görele’de yaşamışlardır. Katip Şadi de o usta çırak zincirinin son halkasıydı.
Benim Katip Şadi ile ilgili fikirlerim, düşüncelerim onu tanıdığım günden beri aynı olmuştur.
Doğuya doğru gittikçe de o her yörenin kendine has icra tavrı ve müziğinde de üstad olan isimler de vardır. Fakat Görele’nın bir özelliği tarihte adi geçen üsta kemençecilerin orda yaşamış olmalarıdır. Katip Şadi de bu silsilenin son temsilcilerindendir.
Secere şu şekildedir: Alikom, Kuyucuoğlu, Tuzcuoğlu , ( kendi adı ile havası var ) Karaman, ( Halil Kodalak ) Osaman Gökçe (Piçoğlu Osman),Durkaya Keman İpşir, Katip Şadi, Mehmet Sırrı Öztürk, Şenel Dandin, Kemal Yılmaz, Sami Günay..
Katip Şadi bu ustalar arasında kendine has icra tekniği ve tavrı ile en meşhur olanıdır.
Bu şecere, Görele yöresindeki kemençe usta çırak silsilesi.
Okuma yazması olmamasına rağmen zihin kütüphanesinde yüzlerce türkü kitabı vardır. Besteleri vardır. Müziği ve şarkı sözleriyle birlikte. Yazamadığı halde, yaptığı bestelerin sözlerini zihninde muhafaza ederek yarınlara taşımış aktarmıştır
Katip Şadi kemençe ile öyle bir bütün isimdir ki Kemençe = Katip Şadi demek yerinde bir tabir olur. Görele’de güzel bir betimlemesi bile vardır: “Katip Şadi düğüne gelsin, ceketini sandalyeye assın, kemençesini de masanın üzerine bıraksın, kendisi çıksın biz oynarız.”
Sazı ile arasındaki bağ o kadar bariz ki kemençeyi tutuşu bile başlı başına bir sanatkârane duruştur.
Beni kendisine hayran bırakan ilk izlediğim şu görüntüleridir. Büyükçe bir horon halkasının içinde, horonun aksamaması ve kaydeyi halkaya eşit duyumda yaymak için halka içerisinde kaydeyi bozmadan süratli ve kaydenin ritminde koşarak çalıyor. Yanında onu kaydetmeye çalışan elinde teyple koşan biri var. Fakat yetişemiyor üstadın hızına ve kıvrak hareketlerine! Böylesi değerli bir üstada yer verdiği için GürcüHaber’e teşekkür ediyorum.
.