Kartveli / ქართველი
Gürcü kültür coğrafyasında ve/veya tarihsel Gürcistan coğrafyasındaki Gürcü boylarının oluşturduğu Milletin ortak adıdır.
Tarihin kent devletleri dönemi ve öncesinde, aynı kültür dünyasını paylaşan topluluklar kendi küçük bölgelerinde, yaşadıkları bölge adıyla adlandırılmaktaydı. Örnek vermek gerekirse Antik Yunan kent devletlerinin en önemlilerinden olan Atina, Sparta, Thebai, Korint, Delfi, her biri Yunan olan şehir devleti ya da site devleti diye adlandırılan yapılardı. Bunların hepsi Yunan’dı, ancak kendilerini Spartalı, Atinalı gibi adlarla tanımlıyorlardı.
Başka bir örnek olarak Mezopotamya şehir devletleri ve Kenan’daki Fenike devletlerini verebiliriz. Sur, Kartaca, Sayda, hepsi Fenikeli birer devletti ve bu bölgesel adlarla kendilerini tanımlamaktaydılar.
Gürcü kültür coğrafyası içerisinde de, ortak siyasi birlikler oluşturulmadan önce, aynı kültür dünyasının öğeleri olan her bir boy, kendi yörelerinin adlarıyla kendilerini tanımlamaktaydı.
Başkalarının onlara verdiği adları bir kenara bırakacak olursak, kendi yaşadıkları yöreye istinaden her bir Gürcü boyu kendini; Taoeli, Kolkhi, Speri, Meskhi, Çani, Klarci, Açareli, Egriseli-Megreli, Apkhazi, Svani, Raçveli, Leçkhumeli, Kakheli, Cavakhi, Tuşi, Pşavi, Khevsuri, İmereli vd. şeklinde adlandırırdı. Bu kabile/boy adlarının her biri, eski Gürcistan’ın tarihsel ve etnografik bölgelerinin adından geliyordu.
Tarihin belirli dönemlerinde bu bölgelerden bazen biri, bazen diğeri öne çıkardı. Bu iki yoldan biriyle olurdu;
-Birincisi bu coğrafyada veya genel olarak dünyadaki siyasi gelişmeler ve çatışmalara/egemenlik mücadelelerine,
-İkincisi de yörenin yaşam şartlarına, verimliliğine, ticaret güzergâhı üzerinde olup olmamasınabağlıydı.
Birbirinin çağdaşı Tao Krallığı ve Kolkheti Krallığı döneminde, Gürcü coğrafyasında yaşayan boyların önemli bir kısmı bu krallıkların sınırlarına bağlı olarak ya Taolu, ya da Kolkhi kimliği altında birleşiyordu.
Gürcistan coğrafyasının tarihsel ve etnografik bölgelerinden biri olan Kartli, tarih boyunca çevre bölgelerin çekim merkezi, göç alan yer konumundaydı. Bunda verimli toprakları, coğrafi yapısı ve ticaret yollarının kesiştiği, farklı coğrafyaları birbirine bağlayan bir noktada olması önemli rol oynuyordu.
Buna bağlı olarak da her zaman, hem Gürcü kültür dünyası içindeki yukarıda bahsedilen bölgelerden, hem de Gürcistan dışındaki başka coğrafyalardan Kartli bölgesine doğru bir akım, göç vardı.
Kartli’den göç sadece savaş dönemlerinde, düşmanla baş edilemediği zamanlarda olur, bu göçler de dağlık alanlardaki derin vadilere yapılır, daha sonra Kartli’ye geri dönülürdü. Kartli’den Gürcistan’ın başka bölgelerine göç olmazdı.
Kolkheti çukuru gibi nemli, bataklıkların çok olduğu, üretmeye ve yaşamaya pek elverişli olmayan, verimi düşük yerlerden de; Gürcistan coğrafyasının başka yerlerinden de; her zaman Kartli ve çevresine göçler yapılırdı. Bugün de durum pek farklı değildir; Kartli ve Tiflis çevrelerinde nüfusun önemli bir kesimini, zamanında Samegrelo’dan, Svaneti’den, İmereti’den, Tuşeti’den, Khevsureti’den, Meskheti’den, Cavakheti’den, Açara’dan, Tao’dan gelenler oluşturur. Fakat Kartli’den kalkıp, sayılan bölgelere göç ederek yerleşmiş birine pek rastlanmaz.
Kartli bu özellikleri nedeniyle, her zaman Gürcü coğrafyasını birleştiren bir yer olmuştur. Bazı Gürcü tarihçi ve etnologların ifadesine göre; Gürcistan bölgelerinin Kartli merkezi etrafında birleşmesinde bizzat Kartli’nin kendisi inisiyatif sahibi değildir. Bu, belirtilen avantajları nedeniyle dışarıdan gelen akımın etkisi ve diğer bölgelerin talebilye gerçekleşmiş olup Gürcü bölgelerinin Kartli merkezli birleşmesi Kartli dışındaki bölgelerin arzusudur, bugün de durum aynıdır.
Gürcistan coğrafyasının merkezî bölgesi Kartli’den olanlar da günümüzde kendilerini tarihsel etnografik bölge adlarından biriyle Kartleli ya da Kartli’dan olarak adlandırmaktadır. Kartleli Kartveli’den ayrı bir terimdir. Kartleli, Kartli etnografik bölgesinden olan anlamındadır.
Kartli ve Kartveli teriminin etimolojisi hakkında çeşitli görüşler vardır. Bu görüşlerden birine göre; Kart-Kartu, pagan dönem tanrısı adıdır. Buna –el- eki eklenerek Kartu-eli terimi üretildi. Kart-/Kartu- kökünden üretilen kelimeler; Kart-l-i ve Kartu-el-i, Kart-/Kartu- köküne işaret eder.
Çok erken bir çağda, dünyadaki bazı coğrafyalarda tarihi kent devletleri devam ederken, kurulan ilk İmparatorluk olan Ahameniş İmparatorluğu’nun Büyük İskender tarafından yıkıldığı zamanda; MÖ 4. Yüzyıl sonu, MÖ 3. Yüzyıl başına denk gelen dönemde; Gürcistan coğrafyasında birleşik tek bir devlet kuruldu.
Bu, Parnavaz’ın kral olduğu Kartli Krallığı idi. Parnavaz idaresindeki Kartli Krallığı Gürcistan coğrafyasındaki tüm bölgeleri siyasi hâkimiyeti altında birleştirdi. Bu bölgeler zaten aynı kültür dünyasının parçalarıydı.
Böylece; MÖ 4. Yüzyıl sonu-MÖ 3. Yüzyıl başında başlayan dönemde Kartli adı tüm Gürcistan’ı kapsayan Kartli Krallığı’nı ifade ediyor, Kartli Krallığı içerisinde yaşayan ve yukarıda sıralanan; gelenekleşmiş şekilde Gürcü olarak tercüme edeceğimiz boyların hepsine birden “Kartueli” denmeye başlıyor; tüm Gürcü, Megrel-Çan/Laz ve Svanları ifade ediyordu. Karti de Kartueli de baş tanrının adından geliyordu. Kartueli terimindeki “u” yerine zamanla “v” kullanılmaya başlandı, Kartueli de böylece Kartveli’ye dönüştü. Kartli, tanrı Karti’nin koruduğu ülkenin adıydı.
Tanrı kültünden gelen etnonimin, o çağlardaki siyasi faktörlere bağlı olarak kullanılmış olabileceği de düşünülmektedir. Birkaç bin yıl önceki o zamanda; Gürcü kabilelerinin/boylarının birleşmesi sürecinde; Gürcü boylarının yöneticileri, herhangi bir boyun adının, birleşmiş, millet olmuş tüm halkın adı olarak kullanılmasına, dolayısıyla bu boylardan herhangi birinin hegemonyasına karşı çıkmış olabilirler.
Sonraki dönemde Kartli Krallığı’nın gerilediği zamanlarda; Gürcü boylarının kurduğu yeni devletlerin genişlemesi sonucu, o boyu ifade eden terimler geniş bir coğrafyadaki Gürcüler ya da tüm Gürcüler için kullanılır olmuştur: Arap kaynaklarında ve bazı başka kaynaklarda “Apkhazi yani Abhaz” teriminin bir dönem, tıpkı Kartveli gibi tüm Gürcüleri ifade etmek amacıyla kullanılmasının nedeni de budur.
Bilim dünyasında kabul gören görüşe göre; ulus bir kez oluşmuşsa, yani temler bir araya gelip devletini kurarak uluslaşmış ise, ortak kültür, dil, yazı oluşturmuşsa; daha sonra uzun bir periyod sonunda bu birleşik devlet yıkılmış olsa dahi, bu halk daha önceki etap olan ulus gelişiminin ilk haline, kabile/tem haline geri dönmez.
Ulusların oluşumu ile ilgili devletçi teoriye göre; devlet kuran bir ulus artık ulustur, millettir. Bu durumda Parnavaz dönemini esas alırsak; Gürcülerin ataları olan toplulukların bulunduğu etnografik bölgelerinin tamamı tek devlet çatısı altında birleştiler. Parnavaz, bu dönemde ortak yazı da oluşturmuştu. Yani MÖ 4. Yüzyıl sonunda, tüm Gürcistan’ı kapsayan Kartli Krallığı adında birleşik tek devlet vardı, ortak yazı ve ortak dini inanç vardı.
Kartveli; Tarihsel Gürcistan coğrafyasındaki tüm etnografik bölgelerde yaşayan yerli boyları, uzun zaman önce ortak yazı, ortak dil geliştiren, ortak siyasi birlik oluşturup ortak inanç ve kültür çevresinde birleşerek millet olmuş yerli halkın tamamını ifade eder, tüm Gürcü, Megrel-Çan/Laz ve Svanların ortak adıdır.
Kaynak: Gürcü Ansiklopedik Sözlüğü/ქართული ენციკლოპედიური ლექსიკონი