
Nina Kopilova Şahin: Gürcü dil ve edebiyat hakkında-3 ( Gürcü Şairler – Akaki Tsereteli )
Akaki Tsereteli, Yukarı Imereti’nin zengin bir prensi olan Rostom Tsereteli ailesinde doğmuştur. Annesi Ekaterine Abashidze, Imereti Kralı Solomo’nun torununun çocuğudur. Tsereteli çocukluk yıllarını köylü, dadı ailesindeki Savane köyünde geçirir. Soylu bir ailenin çocuğu olan Akaki Tsereteli ilk eğitimi okumuş olan anne-babasından aldıktan sonra Akaki Tsereteli 1852’den beri Kutaiside eğitim alır ve 1859’dan 1863’e kadar St. Petersburg’daki Doğu Dilleri Fakültesindeokuyarak mezun olur.
1863 yılında eğitimini tamamladıktan sonra Gürcistan’a geri döner. Şiirleri bu dönemde yayınlanmaya başlar. Akaki tekrar Moskova’ya gider ve orada Natalia Bazilevskaia’yla evlenir.
. Akaki Tsereteli dönem yazarlarının önderi olan İlia Çavçavadze ile birlikte Gürcü dilinden arkaik tarzı ve diyalektlerin artmasından yanadır. Ayrıca halk için anlaşılan edebi bir dili yeniden yaratmaya da çalışır. Akaki, İlia ile beraber Gürcü tiyatro sanatının temellerinin atılmsında büyük payı vardır. Akaki’nin birkaç Gürcü gazetede Rus egemenliğine karşı makaleleri de yayımlanmıştır.
Akaki Gürcistan’da kütüphanelerle okulları inşa edilmesinde de çaba göstermiştir. Akaki Tsereteli Gürcü basım işlerinin lerlemesi için de çaba gösterir.
Onun eserlerini Tsiskari (Şafak), Mnatobi (Gökcismi), Cecili (Buğday), Kvali (İz), Sakartvelo (Gürcistan) vb. yayınlıyordu. Bunların arasında Droeba (Zaman) isimli gazete en kalıcı olanıdır(1866), Bu gazete Gürcü kültürünün gelişmesinde büyük rol oynamıştır.
Akaki bu gazetede 1867 yılından çalışmaya başlar ve şiirlerle yazılarını yayınlar. Yazar 1907 yılında Humara (Şakacı) isimli mizahi_hiciv gazetesi çıkartır ve toplumla Rusya yönetim ve idarecinin olumsuz taraflarını ortaya koyar.
Akaki’nin tüm yapıtları, dizeleri, şiirleri, hikâyeleri, oyunları toplumsal kaygılarla kaleme alınmıştır. Halk eserleri toplamak için bir edebiyat topluluğu bile kurar. Gürcü halkı, Akaki Tsereteli’nin edebi dili üzerindeki zafer gizliliğini şiirlerindeki halkçılık ve yenilikçilik duygusunda tam olarak görebilmiştir. Akaki Tsereteli yenilikçi bir tarz ortaya koymuştur ve kendi tarzıyla halkın isteklerini çok açık bir şekilde dile gitmiştir. Ona göre Gürcü kültürünün gelişmesi için halk kültürü ve edebiyatını yeniden keşfedilmesi gerekiyordu.
İlia Çavçavadze’nin Rusya Kralı’nın emriyle öldürülmesi Akaki Tsereteli’yi çok etkileer. Akaki’nin hastalığı gün ve gün ilerlemeye başlar ve 1915 yılında Gürcülerin cook sevdiği yazarı vefat eder. Bu iki dev adam milletin sayısız felaket ve acı kederini üstlendiği için Gürcü halkının en değerli ve en önemli insanları olmuşlardır.
Ölümsüz anıtları ölmeden önce dikilir. Böylece anıtları onların üstünlüğünü simgelediği için gelecek kuşaklar için önemli bir rol oynar. Bundan dolayı minnettar Gürcü halkı Akaki Tsereteli’yi ve İlya Çavçavadze’yi birbirinden asla ayrı düşünemezler. Bu nedenle başkentin kalbinde ikisinin de anıtı yapılır.
Akaki Tsereteli şairlik yaşamında önemli bir yer tutan, ortaçağ dünya edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olan Gürcü yazar Şota Rustaveli’nin ve Nikoloz Barataşvili’nin hümanist yönünden de yararlanmıştır. Şiirlerinde daha çok eski Gürcü şiirinin geleneklerinden, Rustaveli’nin şairlik yönünden ve onun insan karakterlerinden yararlanmıştır.
Akaki Tsereteli’nin 1882 yılında kaleme aldığı, 5 kıtadan oluştuğu, Rustaveli’ye ithaf etmiş olduğu “რუსთაველის სურათზე„(Rustavelis Suratze) yani “Rustaveli Resminde” adlı şiirinde de bu durum açıkça görülmektedir.
Edebi metinler, tarihi süreç içerisinde hep varlığını sürdürmüştür. Söz uçar yazı kalır ifadesinden yola çıkarak edebi eserlerde ne kadar zaman geçerse geçsin önemlerini yitirmeyecektir.
Şiir de buna en güzel örneklerden biridir. Buradan hareketle 19. yüzyıl Gürcü Şiirin ustası Akaki Tsereteli için en önemli olan şey halkının, vatanının üzerinde yarattığı etkiyi belirtmektedir.
Gürcü toplumsal yaşamıyla birlikte Akaki Tsereteli gerçek halk sanatının yazarlığıyla uğraştığından hiçbir zaman kendi parlaklığını kaybetmez ve tüm yaşamı boyunca çok büyük ilgi görmüş, sevilmiş ve sayılmıştır.Akaki Tsereteli’nin şiirlerinde de yaşadığı dönemin tarihine ışık tutacak nitelikte bilgiler mevcuttur.
O dönemde bölge için en önemli olay vatanına duyduğu sevgidir. Bu sebeple Akaki Tsereteli şiirlerinde tespitler yaparken şiirlerinde yoğun bir biçimde işlediği vatan sevgisi ve vatanına karşı yapılan saldırılara yönelik hissettiği duyguları ele alınmıştır.
Neticede Akaki Tsereteli’nin, vatanına karşı açılan savaşlardan itibaren her aşamayı ayrıntılı bir biçimde şiirlerine yansıttığı görülür. Bu savaşlarda işgale karşı direnen ordunun mücadelesini şiire oldukça başarılı şekilde anlatmıştır.
Akaki Tsereteli’nin Gürcüsatan’a ve Gürcü milletine karşı olan duygu ve düşüncelerini en iyi biçimde şu sözlerle yansıtmaktadır:
“Ben her şeyden önce
Gürcü’yüm, çünkü Gürcistan’da
doğdum, ama bu benim milliyetçi ve ırkçı olduğum anlamına, kendi halkımın
mutluluğunu başka bir halkın zararına sağlamaya çalıştığım anlamına gelmez;
benim düşüncem bütün halkların karşılıklı dostluğa dayanan evrensel
mutluluğudur.”
Şairin tüm edebi ve toplumsal etkinliğine bu düşünceleri rehber olmuştur.
***
Devam edecek:
Editörün Notu: Şair,Yazar, Çevirmen Nina Kopilova Şahin 21.06.1990 Gürcistan doğumlu, İzmir’de yaşamını sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir. Edebiyata karşı tutku ve merakı küçük yaşlarda başlayan yazarımız 20 yaşına kadar Eğitmini Gürcistan’da tamamladı. Gürcistan’da yayımlanan aylık ‘Saba’ dergisinde düzenli olarak deneme yazıları ve şiirleri yayımlandı. Türkçe dilinden Gürcüce diline Gürcüceden Türkçeye çevirmiş olduğu şiirler, hikayeler ve kendi deneme yazıları ‘Güncel Sanat’ dergisinde, ‘Mortaka’ dergisinde ‘E- gazete ‘de ve ‘Journo’ Gazetesinde yayımlanmıştır.