ELİ ÖPÜLESİ İŞÇİLER
R ahime Henden,romancı ve şair. Bulancaklı ama hayatı boyunca İstanbul’da yaşamış bir kadın, gençliğinden bugüne işçi sınıfından, fabrikalardan, sendikalar ve geçmişte yer aldığı sosyalist hareketten duygusal ve düşünsel anlamda kopmamış bir insan.
Ben onu uzun yıllardır tanırım. Şiir kitaplarını, G üneş Tutkunları romanını okudum. İstanbul’da ve Bulancak’ta oturup sohbetler ettik. Kendisini yalnızca yazar olarak değil insan olarak da sevdiğimi söylemeliyim.
Çünkü o fabrikalarda, grevlerde nasıl yer aldı ve başına neler geldiyse gündelik hayatında ve yazarlığında da tek başına ayakta durmayı bildi.
Günümüzde işçi sınıfını anlatan romancılara rastlamak çok zor. Rahime Hanım zaten içinden geldiği işçileri anlatmakla bu boşluğu dolduruyor.
Bir zamanlar fabrikalarda nasıl çalıştıklarını sorduğumda uzun uzun anlatmış ben de içimden çok zor bir hayat yaşadıklarını düşünmüştüm.
Rahime Henden’in anlattığı İstanbul bugün sol açısından tükenmiş görünen bir İstanbul değil. Onun İstanbul ‘u solcu gençlerin mücadele ettiği, direnişlere katıldığı, 1 Mayıslar’ın coşkuyla kutlandığı, devrimcilerin naif ve içten ama güçlü karakterlerinin olduğu bir İstanbul.
Gecekondu evlerinde, Eyüp sırtlarındaki fabrikalarda çalışan Rahime Henden o yılları bize hatırlatıyor. Her tür eleştiriye karşın çok okuyan,çok çalışan ve işçi sınıfı içinde yer alan bir hayatımız vardı büyük kentlerde. O kentlerin içinde olup bitenleri Rahime Henden’in anlatımıyla okuyacağız şimdi.
Güneş Tutkunları romanında da aynı temalar vardı ama o hayatı bir kitapta anlatamazsınız. Bir roman kahramanı olarak Rahime Hanım’ın yaşadıkları zorluklara rağmen üretmesi, başka hayatları küçük burjuvaların önüne koyması takdire değer.
Eminim onun devrimci heyecanı sürüyor.Bu heyecan öyle bir gençlik heyecanı değil emekçi sınıfların heyecanıdır.Eyüp ‘ten,Alibeyköy’den geçen gözleri öpülesi işçi sınıfının ellerini sıkmak onları kucaklamak büyük erdemdir.
Onların hayatı bizim yolumuzdur ve bir gün elbette üreten bizsek yöneten de biz olacağız.