Erdoğan Şenol
6-7 Eylül’de ne oldu? Kısaca.
6-7 Eylül 1955, İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlere saldırıların düzenlendiği utanç verici tarihtir. Bugün 69. Yıldönümü. Gayrimüslımlerin evleri, iş yerleri, okulları, kiliseleri tahrip edildi, malları gasp edildi.
Peki neden oldu bu?
İngiltere’ye bağlı Kıbrıs’ın bağımsız olması için mücadeleye girişen Rumlar daha sonra adanın Yunanistan’a bağlanmasını isteyince Rumlar ve Türkler karşı karşıya geldi.
Bu süreçte, Türk medyası 1955’te İstanbul’da Rumların refah içinde, Batı Trakya’daki Türklerin sıkıntıda olduğunu anlatan Rumlara nefret söylemleri yaydı.
5 Eylül’de Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve bomba konulması Türk kamuoyunda infial yarattı. Olaylar 6-7 Eylül’de İstanbul’un her yerine yayıldı. Resmi kayıtlara göre 4 bin 214 ev, bin işyeri 73 kilise ve 26 okul tahrip edildi. İnsan hakları örgütü 15 kişinin öldüğünü iddia ediyor.
Prof.Dr. Ayhan Aktar’a göre; olayların fitilini ateşleyen Atatürk evine bombayı Yunanistan’daki Türk azınlıktan Oktay Engin koymuştu ve Türk istihbaratı adına çalışıyordu.
Saldırıya uğrayan işyerlerinin %59’unun Rumlara, %17’sinin Ermenilere, %12’sinin Yahudilere ait olduğu yazar. Aslında bununla sınırlı değildir.
6-7 Eylül olaylarında, 1828 yılından beri İstanbul’da yaşayan Katolik Hıristiyan Gürcüler de zarar gördü. Şimdi Türkiye’de bir kesimin Ahıska dediği Gürcistan’ın Samtskhe Bölgesi 16. Yüzyılda Osmanlı toprağı olmuştu. O zamana kadar tamamı Ortodoks Hıristiyan olan halkın zaman içinde bir kısmı Müslüman olurken, bir kısmı Katolik Hıristiyan oldu. Müslüman olmak istemeyen halkın bir kesiminin Katolik meshebine geçmesinde, Osmanlı’nın Ortodokslara göstermediği toleransı ve avantajları Papa etkisiyle Katoliklere sağlıyor olması etkili olmuştu.
1827-1828 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlı yenilince, bölgeyi ele geçiren Ruslar, Katolik meshebinden olanlara rahat ve huzur vermedi. Onlar da huzuru İstanbul’a göç etmekte aradılar. Buldular da. Feriköy’de bir de Gürcü Katolik kilisesi kurdular. Halâ duruyor. Orada büyük bir kütüphane de vardı ve sadece dini merkez değil bir kültür merkeziydi. Buraya, Anadolu’nun batısına gelen Müslüman Gürcülerden birçok kişi de kütüphaneden yararlanmak için gidiyordu. Türkiye’de Gürcü alfabesinin öğrenilmesi ve yayılmasında buranın katkısı var desek yanlış olmaz.
Bu utanç olayları öncesinde İstanbul’da sayıları tahminim 5-6 bin civarında Katolik Hıristiyan Gürcü vardı. Onların büyük kısmı, göç eden diğer gayrimüslim Rum, Ermeni ve Yahudiler gibi İstanbul’u terkedip Avrupa’ya gittiler.