Çeviri ve araştırma: Emir Fidan
Sulhan Saba Orbeliani’nin 17. yüzyılda yazdığı “Yalanlar ve Bilgeliğin Kitabı”nda Klarceti’den (Artvin) bir hikaye ve önemli bir dipnot:
Klarceti diyarında bir köyde köyün düşmanı olan aksi bir vergi memuru (gziri) yaşıyordu. Köy sakinlerini eziyor ve onları yağmalıyordu. Onlara karşı bazı suçlamalar uyduruyor, onları Tatarlara (yani Türklere) ihbar ediyor ve onlardan ağır vergiler alıyordu. Bu vergi memurunun ölüm saati geldiğinde, köylüleri bir araya topladı ve onlara şöyle dedi: “Size çok kötülük yaptım ve siz hayatım boyunca benden intikamınızı alamadınız, bu yüzden Tanrı adına sizden rica ediyorum. Ben öldükten sonra boynuma bir ip geçirin, beni dışarı sürükleyin ve bir ağaca asın.” İnsanlar onun tarafından aldatıldı ve öldüğünde dediği gibi yaptılar. Bir Tatar, gziriyi ağaca asılı gördü, kadıya gitti ve şöyle dedi: “Köylüler gziriyi astılar!” Köye adamlar gönderdiler ve bin marçili para cezası kestiler. Sonra köylüler gziriye lanet okuyarak şöyle dediler: “Yaşarken bizi yağmaladı ama öldükten sonra bizi mahvetti!”
1894 tarihli İngilizce basımdaki dipnot ise şöyle:
“Klarceti, Türk Gürcistan’ında İspir geçidini de içeren bir bölgedir. Hikaye, Gürcü halkının Türkler tarafından atanan tüm memurlara olan düşmanlığını ve on yedinci yüzyıldaki baskıcı yönetimini anlatmaktadır.”