Lazlardaki tarihsel algıda yanılgı ihtimali nedir? Türkiye Lazları tarihteki Lazika yani Egrisi Krallığı içinde miydi? Yoksa Taolular ve Klarcetililerin parçası mıydılar?
Tarih denen şey dönemsel olarak değerlendirilebilir, mesela yakın tarih dediğinizde 50-60 yılı kapsar, yüz yıl önce başka, Orta Çağ’da başka, daha önceki çağlarda başka tarihi gerçekler karşımıza çıkar, dolayısıyla kendimizin, başkalarının veya bir bölgenin tarihinden söz ederken önce hangi dönemden bahsettiğimize dikkat etmeliyiz. Kimileri tarihin Cumhuriyet Dönemi’yle başladığını zanneder, kimileri ise kendi atalarının Osmanlı zamanında dünyaya geldiğini, ondan önce var olmadıklarını sanır. Oysa insanoğlu çok uzun zamandır dünyanın yaşam döngüsünün içinde yer alıyor. Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu ve Gürcistan coğrafyası mevzubahis olduğunda, buraların binlerce yıl diye ifade edebileceğimiz tarihini elbette kısa metinlere sığdıramayız ama belirli kesitleri vermemiz mümkündür.
Peki, hepimiz her şeyi detaylı olarak ve doğru biliyoruz diye iddia edebilir miyiz? Ben iddia edemem, öğrenmeye çalışıyor, farklı dillerdeki çeşitli kaynaklara dayalı makale ve kitapları, çeşitli araştırmacı ve tarihçilerin açıklamalarını ve birebir görüşmelerimizi dikkate alarak yıllardır kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz, daha bilmemiz gereken çok şey olduğuna eminim.
Türkiye’de kendini Lazi kimliğiyle tanımlayanlar kendilerinin Türkiye’deki anlayışa göre Gürcü dediğimiz Artvinli, Açaralı, Taolu, Klarcetili, Meskhi vd. kesimine kıyasla Gürcistan’ın batı kesimindeki Samegrelo’da yaşayan Megrelilere (siz Megrel/Megreller de diyebilirsiniz) daha yakın olduklarını düşünüyorlar.
Peki neden böyle düşünüyorlar?
Bunun en büyük nedeni tarihte Kolkheti ve Lazika adlı krallıkların varlığı, bir diğer neden de Lazca ile Megrelcenin yakınlığıdır.
Dil uzmanlık gerektiren bir konudur ama şu kadarını biliyoruz: Kafkasya Dil Grubu ikiye ayrılır; bunlar Kuzey Kafkasya Dil Grubu ve Güney Kafkasya Dil Grubu’dur. Kuzey Kafkasya Dil Grubu hem çok karışık, hem de konumuz değil. Güney Kafkasya Dil Grubu dediğimiz ise genetik bir öbek olan Kartveluri dil ve lehçelerinden ibarettir ve Lazca da Megrelce de yazılı dil Edebi Gürcüceyle beraber bunun içindedir.
Meselâ Türkçe Ural-Altay Dil Grubu içindedir, ne Türkçenin ne de yine başka bir grup olan Hint-Avrupa Dil Grubu içinde bulunan Ermenice, Arnavutça, Almanca, Rusça, Yunanca, Farsça vd. dillerin Kafkasya Dil Grubu ile akrabalığı yoktur. Kafkasya Dil Grubu içinde yer alan Kuzey Kafkasya Dil Grubu da aslında bölgesel bir addır ve içinde birbirine benzemeyen onlarca dil var. Güney Kafkasya Dil Grubu ise genetik bir öbektir ve bu grubun diğer adı olan Kartveluri içinde; Edebi Gürcüce/Lazca/Megrelce/Svanca var.
Türkiye’de Gürcü diye bilinen Artvinli/Açaralı/Maradidili/Çürüksulu (Kobuleti) vd. konuştuğu dil Edebi Gürcüceye Lazcaya nispeten daha yakındır, ancak Lazca yüzlerce kelime Edebi Gürcücede veya Megrelcede de aynıdır. Bunu derken o yüzlerce kelimenin bazı küçük söyleniş farkları olmakla beraber aynı kelimeler olduğunu söylemek istiyorum. O sayısız kelimeler yabancı dillerden geçenler değil; ben Gürcüce derken de haklıyım, bir Lazi o kelimeler için Lazca derken de haklı. Sadece kelime aynılıkları değil ses değişmesi olan kelimeler, anlam kayması olan kelimeler, ön ekler, son eklerde de ortaklıklar var. Dil konusunda şöyle bir örnek vereyim; Gürcüceyi bilen bir arkadaşımız, Tbilisi’de bir üniversitede sadece 5 saat Lazca derslere girdi ve sonra ne oldu biliyor musunuz? Şimdi Lazcayı tamamen anlıyor, birçok Laziden daha iyi de konuşuyor. Bunun ne demek olduğunu siz düşünün.
Şimdi bir Lazi çıkıp Lazca daha eskidir, bilmem nedir derse; Edebi Gürcücenin onun türevi (veya gelişmiş hali deyin/ne derseniz deyin) oluğunu söylemiş sayılır, öyle olmasının bizim için hiçbir mahsuru yoktur.
Coğrafyaya dönelim…
Nerede otokton olarak yaşıyor Laziler? Rize ve Artvin illerindeki 6 ilçede. Ya Gürcistan’da? Sarp, Kvariati ve Gonio adlı sadece üç köyde, Çorokhi (Çoruh) Nehri’nin denize döküldüğü yere kadar olan alanda. Zaten Lazilere göre Lazistan denen yer de tam olarak bu alanı kapsıyor.
Peki Lazika ile bu Lazistan dedikleri yer aynı yer mi? Hayır! Lazika denen yer Samegrelo’nun eski adlarından biridir. Lazika Krallığı eski Kolkheti Krallığı’nın devamıydı ama Kolkheti’den daha küçük bir alandaydı ve şimdi Lazistan dedikleri yeri kapsamazdı.
Kolkheti’yi dilimize dolarken hakkında ne biliyoruz?
Kolkheti Krallığı MÖ 6. Yüzyılda kuruldu, yabancıların dilinde bu Kolhis idi. Halkın kendisi bu krallığa hem Egrisi hem de Kolkheti diyordu. İşte bu krallık Samsun’dan Kırım’a kadar olan Karadeniz kıyısı illeri ve Kafkas Dağları’na kadar, İmereti (Kutaisi dâhil) gibi Gürcistan coğrafyasının önemli kesimini kapsıyordu. Bakın o zaman ortada hala Lazi/Laz diye bir terim yoktu.
Kolkheti Krallığı MÖ 1. Yüzyılda yıkıldı. Bir süre devam eden Roma hâkimiyetinin ardından eski Kolkheti halkı yeni krallığını 2. Yüzyılda kurmayı başardı. Bu krallığın adı da Kolkheti’nin ikinci adıyla aynıydı; Egrisi’ydi. Kolkheti’nin merkezî bölgesi olan Samegrelo’da kurulan bu yeni Egrisi Krallığı’na Yunanlılar Lazika demeye işte bu zamanda başladı. Dolayısıyla halkına da Laz diyorlardı. Yani Yunanlılar o dönemin Egrisi halkına, kısacası bugünkü Samegrelo’da yaşayanlara Laz diyordu. O Lazika/Egrisi Krallığı’nın merkezi Senaki yakınlarındaki Tsikhe-Goci’ydi. Kalıntıları duruyor, isteyen gidip bakabilir, Gürcistan’a girişte size pasaport bile sormuyorlar, o kadar kolaydır Lazika’nın eski merkezini gidip görmek…
Bu dönemde Samegrelo’dakiler Roma etkisinden kurtulup kendi yeni krallıklarını kurarken, bugünkü Türkiyeli Lazi halkın yaşadığı yerler olan Rize ve Artvin kıyı kesiminde, Gonio Kalesi’ne kadar Roma hâkimiyeti devam ediyordu.
Sonra başka gelişmeler de yaşandı fakat mevzuyu daha anlaşılır kılmak için kısaca söylersek; işte o Lazika Krallığı aslında Gonio’dan berisine, Çaneti’ye hâkim değildi. Şimdi bir de Çaneti terimi mi çıktı diyorsunuz? Evet, Çorokhi Nehri’nin denize döküldüğü yerden batıya doğru olan topraklar yani Artvin ve Rize kıyılarının eski adı Çaneti’ydi aslında. Yani sonradan Lazeti ya da Lazistan denmeye başlayan Türkiyeli Lazi halkının yurdunun adı Çaneti, kendileri de Çani idi. Kim bilir, aşağıda söz edeceğimiz Sania/Sagineti de bu Çaneti adıyla ilişkili olabilir mi?
Bu, Rize ve Artvin kıyılarında yaşayanların Samegrelo’da yani Lazika’da yaşayanlardan başka/uzak halk olduğu anlamına gelmiyor, Çaneti siyasi olarak Lazika’nın yani Yeni Egrisi’nin içinde değildi diyoruz. Lazika Krallığı varken, sizin bugün Lazistan dediğiniz yerler onun içinde değildi diyoruz… Şimdi bir kesimin bildiği ve kullanmaya çalıştığı Lazona diye bir terime de taa 1991 yılına kadar yazılı olarak hiçbir yerde rastlayamazsınız. O, Lazeti terimini kullanmak istemeyenlerin ürettiği bir terimdir. Lazeti’nin daha eski adı ise belirttik; Çaneti’dir.
Peki, Samegrelo’daki Egrisi/Lazika Krallığı devam ederken buralarda yani Çaneti’de kimler vardı? 2. Yüzyıldan itibaren Hopa tarafları Fındıklı’ya kadar Kartli Krallığı (İberia Krallığı) içindeydi. Fındıklı’dan Of’a kadar olan alanda ise Makron veya Heniokh Krallığı ve Saneti/Sagineti adlı bağımsız siyasi yapı vardı. Yani buralar görüldüğü üzere Lazika Krallığı içinde değildi. Lazi dostlarımız bilsin isterim.
Yine söylüyorum, bahsedilen etnik değil siyasi sınırlardır. Makron Krallığı yani Sagineti/Saneti 3-4. Yüzyıllarda Gonio’ya kadar genişledi yani bu yüzyılda Fındıklı, Hopa ve Sarp çevrelerini de kapsadı. Buralar Doğu Çaneti topraklarıdır ve Türkiye’de kendine Lazi diyenlerin yurdu olan bu topraklar bu yüzyıllarda Egrisi yani Lazika Krallığı ile Bizans arasında tampon bölgeydi. Bu tampon bölgenin halkı tabii ki hem Egrisi hem de Kartli’nin halkıyla akrabaydı; ancak bugünkü Samegrelo’da yaşayanlara Yunanlılar Laz demeye başlamışken, hala bizim Laziler için bu terimi kullanmıyorlardı.
6. Yüzyılda Rize kıyıları Kartli Krallığı içine girdi. Buralar Kartli Krallığı’nın Meskheti Prensliği’ne bağlandı. İşte Çaneti yani Rize ve Artvin kıyıları bu zamanlarda Kıyı Klarceti diye anıldı.
Peki bizim Lazilere yani Rize ve Artvin taraflarındakilere ve Sarp’tan Gonio’ya kadar Gürcistan’ın üç köyündekilere yani Çanilere ne zaman Lazi/Laz denmeye başlandı? 9. Yüzyılda! Bu, Lazi teriminin Yunan Kilisesi tarafından Trabzon yöresi için yapay olarak kullanılmış olmasıyla ilgili bir durumdu. İşte bundan sonraki yüzyıllarda Gürcü literatüründe Çaneti’ye Lazeti de denmeye başladı. Osmanlılar geldikten sonra da Lazistan olarak bu terimi kullandı. Türkiye’de birtakım kişiler de 1990’larda Lazona terimini ürettiler. Neden mi? Gürcüler Lazeti diyor ya, onlar muhtemelen Gürcülerle aynı terimi kullanmak istemediler. Bunun kime faydası var tartışılır…
Tüm bunları söylerken, daha önce Çani diye adlandırılan Lazi halkının Samegrelo’daki Lazika Krallığı halkıyla ilgisi yoktur demedik; biz aksini söylüyoruz, Egrisi halkı ve Çaneti halkı aynıydı diyoruz, fakat siyasi olarak Lazika Krallığı başkaydı, siz Çaniler onun içinde değildiniz diyoruz.
Şimdi diyecekler ki daha önce Kolkheti Krallığı vardı ve hepimiz onun içindeydik. Evet, Kolkheti çok daha genişti ve içinde sadece bugün kendine Lazi diyenler yoktu, biz de vardık yani kendine Gürcü diyenler de!
Lazika Krallığı’nın yerini ve sınırlarını bilmeden kendini o krallıkla ilişkilendiren, dolayısıyla yanı başındaki Türkiyeli Gürcüyle akraba ama Megreliye nazaran daha uzak olduğunu düşünen Lazilerin bir kesiminin bilmediği şeyler olabilir mi?
Mesela Kolkheti’den önce o toprakların durumunu biliyorlar mı? Bilsinler ya da bilmesinler biz kendi bildiğimizi söyleyelim:
Yukarıda Kolkheti Krallığı’nın MÖ 6. Yüzyılda kurulduğunu söylemiştik. Kolkheti Krallığı yani Kolhis, MÖ 720’lerde yıkılan Kolkha’nın yerine kurulmuştur. Kolkha dediğimiz krallık yabancı kaynaklarda Kolhida diye geçiyor.
Kolkha Krallığı da MÖ 12. Yüzyıldan itibaren vardı. Eski Yunan, Urartu ve Asur kaynaklarında bu konulara yer verilmiş. Peki o Kolkha neredeydi ve bizim Türkiyeli Lazilerin yurdu Rize ve Artvin kıyılarını kapsıyor muydu?
Hayır, önceleri kapsamıyordu! Kolkha da tıpkı Lazika gibi bugünkü Gürcistan’ın batısında yani Samegrelo’nun olduğu yerdeydi.
Peki Rize ve Artvin taraflarında hangi siyasi yapı vardı? İşte işin ilginç yanı da bu: Oralar eski Tao Krallığı içindeydi.
Eski Tao Krallığı dediğimiz Artvin Ardahan Erzurum civarlarını kapsayan, Karadeniz kıyılarına kadar uzanan krallığın adıydı. Bu krallığı bazı yabancı kaynaklar (Asur ve Urartu kaynakları) Diaokhi/Daieni olarak bilir.
Yani Artvinli Gürcünün, Ardahanlı Gürcünün ataları nasıl Taolu idiyse kendine Lazi diyen Türkiyelilerin ataları da Taoluydu, aynıydılar. Bunu söylerken tarihin akışı içerisinde yaşanan birtakım göçleri saymıyoruz.
Eski Tao Krallığı dediğimiz krallık Asurluların ve sonra da Urartu Krallığı’nın saldırılarıyla zayıfladı. Ancak Eski Tao Krallığı son darbeyi Kolkha’dan yedi. Bugünkü Samegrelo merkezli Kolkha Krallığı Eski Tao’yu MÖ 8. Yüzyılda yenerek Rize ve Artvin kıyılarına hâkim oldu.
Demek ki ne oluyor bu durumda? Bugünkü Türkiyeli Lazilerin Kolkhetililiği MÖ 8. Yüzyılda başlamış olabilir, daha önce onlar da Taoluydu!
Ama ne Taolu olmak ne Kolkhetili olmak farklı bir durum meydana getirmiyor. Zaten Taolu da bir Kolkhetili de…
Eski Kolkha’dan gelenlerle Tao’nun kıyı kesimlerinde yaşayanlar karışıp bugünkü Lazilerin atalarını oluşturmuş olabilir mi? Dilde de bu tarihten sonra Megrelce etkisi ağırlık kazanmış olabilir mi?
Bunların cevabını bugüne kadar kimse veremedi. Zaten burada bahsettiğimiz terimleri de birçoğunuz hiç duymadı…
Yukarıda kısmen açıkladık; Yüzyıllarca Eski Tao Krallığı, birkaç yüzyıl Kartli Krallığı, birkaç yüzyıl Tao-Klarceti Krallığı, birkaç yüzyıl Gaertianebuli Sakartvelos Samepo (Birleşik Gürcistan Krallığı), yüz yıldan fazla süre de Samtskhe Saatabago (Samtskhe Prensliği) içinde geçen süreyi toplar ve Mokron/Sania’yı da dahil edersek 2 bin seneyi bulur. Peki Kolkheti içinde ne kadar kaldınız? Yaklaşık 4 yüzyıl (Kolkha ve Kolkheti toplamı). Lazika Krallığı içinde ne kadar kaldınız? Hiç!
Peki buna rağmen nasıl oluyor da içinde hiç yer almadığınız Yeni Egrisi Krallığı’yla yani Lazika’yla kendinizi ilişkilendirebiliyorken; Tao’yla, sonraki Tao-Klarceti’yle, Egrisi-Apkhaz Krallığı’yla, Birleşik Gürcistan Krallığı’yla, Samtskhe Prensliği’yle ilişkilendiremiyor, yanı başınızdaki Gürcüce konuşanı kendinize daha mesafeli buluyorsunuz?
Sırf Yunanlıların verdiği Laz ismi mi buna neden oluyor?
Ben kendi ata yurdum Açara’nın adının Çanilerden geldiğini gururla söyleyebiliyorum. Hatta 8. Yüzyıldan 1810 yılına kadar yaklaşık 11 asır Gürcistan’ı yöneten Bagrationi krallık hanedanının da köklerinin Çani olduğunu söylüyorum. Çanilerin de Lazilerin eski adı olduğunu yukarıda belirttik.
Uzun lafın kısası, artık aşalım bunları…