
Sen bana beni sev mi dedin…
Burhan Öztürk:
Sen bana beni sev mi dedin…
Başım ağrıyor saki yavaş
Koy o şişeyi masanın uçurumuna
Ömrümün ıssız gecelerine
Dem-i devran karanlığına
Kuşlar konduğu dalı sever
Bir bahar akşamı iskele
Martılar kayıkçıları
Ben seni severim kahkülü sarı
İpince dudakların şarkı
Dilin bir keman tınısı sevgili
Tenin buğday başağı
Gözlerin uzak yıldızlara nispet
Sokak lambaları sevgili
Ki ıslak taşları sarıya boyar
Issız köprüler ki ayrılık kokar
Sen beni unutsan ben köprüye giderim
Uzak yolları da gittim
Yemyeşil ormanlar kadar soğuk
Çağlayanlar çavlar karanlıkta
Bir demli çay içtimdi suyun kenarında
Senin ellerin sevgilim minicik
Sözlerin sevgili jilet gibi keser
Gecenin sarhoşluğunda büyür ya aşk
Unutmak bu kalbin infilakıdır
Sen bana beni sev mi dedin
Ben kızıl göklere seni mi yakardım
Kim kimi eğler aşkta sevgili
Sen bana beni sev mi dedin
Yüzüm gözüm yağmur kesiği
Bileklerim kan revan aşktan
Senin incecik omuzların sevgili
İncecik omuzların
Ben nereye gitsem sen
Ben kime baksam
Ben hangi gece ölsem sevgilim
Sen kim bilir
Ufacık çakıl taşları kıyıda
Ellerim köpük köpük saçlarında
Parmaklarım acı tarar sevgilim
Ellerim köpük köpük saçlarında
Bana ayrılıktan söz etmeyin
Bana acısından aşkın
Bana yaranızı göstermeyin
Bana ayıp etmeyin
İçime saplanan kurşun
Onsekiz yaşım delikanlım
Kahreden sessizlikler sensizlikler
Dipsiz kuyuya atılan bir taşım şimdi
Boynumda bir sevdanın günahı
Ve canımı yakan yürüyüşler
İçimi delip geçen o yangının alevi
Sevgilim serçe parmağını ver bana
Sevgilim serçe parmağını ver bana
İlacını ver acını ver sensizliği ver
Yağmur yağıyordu arabaya bindin
Gözlerim yağdı içime inen bir sızı
Sen bana beni sev mi dedin
25 mayıs Cumartesi 2024/TRABZON gece yarısı

























